Ana içeriğe atla

Kayıtlar

hikaye etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Gök Genişliyor

Tophane sırtlarında o yüzyılın neredeyse en önemli  olaylarından biri yaşanıyordu. Civardaki  ahalinin uzun zamandır merakla beklediği, hakkında pek çok rivayetin dolaştığı kuleye benzeyen garip yapı, o gün devletin önemli paşalarının da katılımıyla büyük bir kalabalık eşliğinde hizmete açılıyordu. Bu, Osmanlı Devleti' nin ilk rasathanesi, bugünkü adıyla gözlemeviydi. Kalabalığın içindeki parlak kaftanlı, kızıl sakallı, her şeyi biliyormuş gibi duran adamın anlattıkları doğruysa bu bina, Hoca Saadettin ve Sokullu Mehmet Paşa'nın desteği ve padişah III. Murat'ın fermanıyla yapılmış ve tam on bin altına mâl olmuştu.  Kalabalığın önünde duran, adının Takiyüddin olduğunu sonradan öğrendiği kısa boylu, hafif şişman, büyük kavuklu bu adam Osmanlı'nın en önemli astronomlarından biriydi ve binadaki gökyüzü gözlemlerini yürütecek on altı kişinin sorumlusuydu.   Takiyüddin sadece gökbilimci değildi aynı zamanda o devrin en önemli mühendis, matematikçi,...

Her Şey Uçuyor

Mahallede, terk edilmiş deponun duvarına çok acayip resimler yapan; uzun boylu, siyah giyinmiş, seyrek sakallı genç, Âlim'in daha önce defalarca karşılaştığı fakat adını bilmediği biriydi. Resimlere, çizgilere, çizgilerdeki garip uyuma, renklere ve resmi yapan hem tanıdığı hem tanımadığı gence bakakaldı. - Bunlar ne acayip resimler böyle? - Resim değil, grafiti. -Grafiti ne ki ve benim içimden geçirdiklerimi sen nasıl duyabildin ? - İçinden geçenleri dışından söylersen herkes duyar ve cevap verebilir, dedi siyah giyimli, seyrek sakallı genç.  Âlim içinden geçirdiklerinin başkası tarafından duyulmasından çok utandı ve hiçbir şey söylemeden hemen oradan uzaklaştı.Eve ulaştığında, utancından ve telaşından terlediğini fark etti. Zihninden grafiti kelimesini birkaç kez daha tekrar etti. -Grafiti, grafiti nedir, bunun ne olduğunu araştırmam lazım deyip bilgisayarının başına geçti. Aklına takılanlara cevap bulmak için internete bakıyordu, herkes gibi Âl...